6 Ağustos 2012 Pazartesi

duygularının en karışık olduğu dönemlerde yanında olan herkese teşekkür ettin. keşke etmeseydin. herkes gitti.
yine sen kaldın. tek başına. "ben kendime yeterim" değil, "ben kendime hiçbir zaman yetemedim" var.
ankaranın yeri ve önemi adlı o güzel yazılarını özlediğini biliyorum. ankarayı. en çok ankarayı. çünkü ankarada o vardı.
üzülme. izmir de güzel şehir.
izmir de sevilesi, bir ankara olmasa da.
vega'nın dinleyemediğin şarkılarından birinin ankara olması tabii ki tuhaf değil.
ojelerini yeme artık. o rengi sürmenin zor olduğunu hepimiz biliyoruz, başlı başına siyah.
sigaranı da değiştirdin. camel soft'tan vazgeçemeyeceğini düşünüyordum oysa ki. ama olsun, marlboro light da güzel. ama dikkat et, ciğerlerini üşütmüşsün.
ankarayı da unut artık. unutmalısın. ankara yok. ankara diye bi yer hiç olmasaydı değil mi? olmasaydı daha mı mutlu olurdun? hayır.
bak bursaya, en son yazımı okudum da. bursa demişim. bak bursaya. o da bitti? bir adam yüzünden ankaradan veya bursadan nefret edemezsin.
kır pidesi değil mi? kır pidesi. en güzeli kır pidesine aşık olmak. kır pidesi seni terk etmez. kır pidesi seni sever. çünkü patatesli kır pidesi çok süper bişi.
neyse. bugün de diyeceklerim bu kadardı. beni hep dinlersin. çünkü... kendine inanabilir değil mi insan? kimseye inanmasa da kendine inanır sonuçta.
neyse ki patatesli kır pidesi var. aşkığğm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder